Görkemli ve büyük bir savaş sonucu fethettiği İstanbul içerisinde alayı ile gezintiye çıkan Fatih, Ayasofya önlerine geldiğinde derinlerden bir inilti sesi duyar…Yanındakilere talimat vererek derhal bu sesin sahibini bulunup huzuruna getirilmesini emreder…Sesin sahibi bulunur ve Fatih’in huzuruna çıkartılır.
Saçı sakalı birbirine karışmış, pejmürde halde bir keşiş Aminas zindandan çıkarılarak getirilmiştir…
Fatih keşişe sorar; “Niçin hapsedildiniz?”
Keşiş, “Kuşatma hazırlıkları sırasında Bizans imparatoru Konstantin beni çağırıp;
“İstanbul’u Türklerin alıp alamayacağını söylemem için remil atmamı söyledi… Remilde İstanbul’un Türklerin eline geçeceğini söylemem üzerine Konstantin kızarak beni zindana attırdı” der…
Bunun üzerine Fatih; İstanbul’un Türklerin elinden çıkıp çıkmayacağına dair remil atmasını ve doğruyu söylerse mükafatlandıracağını söyler.
Keşiş remil atar ve şöyle der;
“İstanbul Türklerin elinden harp ve darp ile çıkmayacak, ancak öyle bir zaman gelecek ki elinizdeki emlâk ve arazi satılacak bu suretle İstanbul Türk malı olmaktan çıkacak…”
Bu sözler üzerine Fatih ellerini havaya kaldırarak;
“Fethettiğim yerleri ecnebilere satanlar ”Allah’ın gazabına uğrasınlar…” der.
Tüm dertleri Atatürk olan Tüm stratejilerini Atatürk’ü kötülemek, şeytanlaştırmak üzerine kuran kiralık beyinler, satılık kalemler bu bedduaya mal bulmuş mağribi gibi dört elle sarılarak bedduanın GİZLİ ÖZNESİ Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’müş gibi SUBLİMAL ( bilinç altına ) mesaj vererek “Fatih, güyâ, Ayasofya için hazırlattığı vakfiyesinde “Benim cami haline getirdiğim bu mekânı kim camilikten çıkartırsa, o kişinin üzerine Allah her türlü lâneti yağdırsın” demişti…
Etiketler: bedduası, fatih sultan mehmet, fatih sultan mehmet kimdir, kimin için, Konstantin